ÇANAKKALE

Çanakkale yazan yazmış senin halini

Benim kalemim yetmez anlatmaya seni...

O  sözlerin üstüne benim sözlerim yavan kalır

O destanı kanıyla yazanlardan ancak şefaat umulur...

Etten duvar ördünüz hakkınızı ediniz helal

Bugün bunları yazıyorsam minnettarım sizlere

Dedem gaziydi anlatırdı

Albay Şefik ve askerlerini

Sonra Filistin cephesi ve acı günler...

Çanakkale ne azizsin ki ,gazin'

 bile veriyor ders

Sen oldun imanda son adres

Selam olsun size Çanakkale 'yi de  hatırlayın mahşer günü...BELHİ

 NİNNİM-DUAM

Hu hu hu Allah

Hu hu hu Mevlam

Aşkım sana çok  Mevlam

Günahımı bağışla Cennetine al beni...

Sana layık kul eyle

Rasüle sav ümmet eyle

Yolunda yolcu eyle

Salih kullardan eyle...

Abid , alim kul olsun

Yolunda yolcu olsun

Bu bebişlerin nesli de 

Salih kullardan olsun

Alim kullardan olsun...

Ak saçlı nine  olsun

Nur yüzlü dede olsun

Bu  bebişlerin kendisi

Salih kullardan olsun

Alim kullardan olsun...

Hu hu hu Allah

Hu hu hu Mevlam

Ak saçlı dede olsun

Nur yüzlü nine olsun

Salih kullardan  olsun

Alim  kullardan olsun...

Kabeye layık olsun 

Ravzaya bekçi olsun

Bu bebişlerin hepsi de 

Alim kullardan olsun

Salih kullardan olsun

Bu bebişlerin nesli de

Cennetlik kullar olsun

Hu hu hu Allah

Hu hu hu Mevlam

Aşkım sana çok Mevlam

Günahımı bağışla

Cennetine al beni...

Sana layık kul 

Habibe sav ümmet eyle

Yolunda yolcu eyle

Sevdiğin kullardan eyle amin amin amin...BELHİ

 DİLLERDEKİ  ÖZLÜ VEGÜZELSÖZLER 5

81-Bal yiyen baldan usanır.

82-veli bazı bal yer ,bazı bal yemez.

83-Mal bulmuş mağribi gibi.

84-Sen de çık o tahta ,salın beş on hafta .(Yeni geline hayat tavsiyesi )

85-Demir tavında dövülür.

86-Adam adama lazım olur.

87-Sen bilirsin dersen kavga çıkmaz. H. Şevki Öztürk

88-Alkış vermek-dua etmek-memnuniyetini belirtmek.

89-İğreti durmak

90-Yalancıdan dost ,ayıdan post olmaz.

91-Yalanın batsın.

92-Gülü seven dikenine katlanır.

93-Al gülüm ver gülüm.

94-Her işin başı sağlık.

95-El atına binen tez iner.

96-Azıcık aşım kaygısız başım.

97-Erim er olsun da ister evim çalı dibi olsun.

98-Dam başında  saksağan ,vur beline kazmayı.

99-Laf ola beri gele.

 DİLLERDEKİ ÖZLÜ VE  GÜZEL SÖZLER  4

61-Tarla takım ,gelene bakın.

62-Her tarlada bir takım her adamda bir akıl.

63-Yüzügüzele doyulur da ,huyu güzele doyulmaz.

64-Ağır ol molla sansınlar.

65-Biliyorsan konuş seni alim sansınlar,

 Bilmiyorsan sus seni adam saysınlar.

66-Komşum düğün yapsa çağırsa gitmesem,

   Çağırmasa da sitem etsem.

67-Kelin canı kekil ister.

68-Dostun iyisi  yolda bellenir-belli olur.

69-Bıçak sapını yontmaz.

70-Kel başa şimşir tarak.

71-Ulular köprü olsa basıp geçme.

72-Dosta çayır düşmana çadır göster.

73-Kapını sıkı tut ,komşunu hırsız tutma.

74-Yere baka yürek yakan.

75-Ummadık taş baş yarar.

76-Suyun engin akanından ,adamın -insanın yere bakanından kork.

77-Kork Allah'dan korkmayandan.

78-Terazi var ,tartı var ,her işin bir vakti var.

79-Sen evme-ivme-acele etme ,işin evsin.

80-Dost sekiz, düşman dokuz.

 

 DİLLERDEKİ ÖZLÜ VE GÜZELSÖZLER  3

41-İmanı gevremek (Çok zorlanmak )

42-Kör itin öldüğü yer.

43-Manı manı oynatmak.

44-Sıtkını sıyırmak. ( güveni yitirmek )

45-Vıddırı vızzık  ( işe yaramaz )

46-Yumuş buyurmak.-

47-Ahrazın dilinden sahabı anlar.

48-Kepirleri dırmalamak.

49-Ne uman bacından ,bacın ölür acından.

50-Tembele yumuş buyur ,sana akıl öğretir. H. Şevki Öztürk 

51-Kelbaşa şimşir tarak.

52-Köpenen çoçuk hatır gönül bilmez.

53-Asil azmaz, bal kokmaz.

54-İtin hatırı yoksa ,sahabının  hatrı var.

55-El atına binen tez iner.

56-Tandır kızdı beze bitti ,ev düzüldü ömür   bitti .

57-Mavrası bol .

58-Çeleresice..

59-Gıran giresice.

60-Geri gıranlar.

 DİLLERDEKİ YÖRESEL ÖZLÜ VE GÜZEL SÖZLER 2

21-Yalan söyleyemem ,ölünce  iki elimi  el getirecek. Saniye Çelik

22-Fellik fellik gezme ,laf olur.

23-İt ayağı yemiş gibi geziyor.

24-Akılsız iti yol kocatır.

25-Eli el azdırır ,yağmuru yel azdırır.

26-Olmadık yok, duyulmadık çok.

27-Yavuz hırsız ve sabını (sahibini) bastırır.

28-Hazır kavgayla , kuruk  sofraya davet gerekmez.

29-Cırlavuk gibi ötmek (Ağustos böceği gibi ötmek ,çok konuşmak)

30-Ziv ziv gezmek (boş boş gezmek )

31-Vırrığı yelli  (aklı bir karış havada )

32-Pel pel bakmak.

33-Döt atanın hakkı bir.

34-Gündüz ağzını ,gece kapını sıkı tut.

35-Yukayı kışın kızım, yazın gelinim pişirsin.(yuka :Saçta pişirilen yufka ekmek )

36-Ocaktan yırak ( evlerden uzak )

38-Şek şek konuşup durma.(ters ters konuşma )

39-Zavraklıymış bre (gösterişli,güzel )H.Şevki Öztürk

40-Ocağı yanasıca .(Aşın pişsin, soyun devam etsin )

DİLLERDEKİ YÖRESEL ÖZLÜ VE GÜZEL SÖZLER 1

Çoğumuzun  konuşmalarında ,bir konuyu ya da olayı açıklarken  örnek verdiğimiz ,sıklıkla kullandığımız  ATASÖZLERİ ,DEYİMLER  ve ÖZLÜ SÖZLER vardır...Ülkemizin pek çok bölgesinde  halkın yöresel  yerel özelliklerini taşıyan deyimler ve yöresel özlü güzel sözler bulunmaktadır. Halkın sosyo-ekonomik durumu ,yaşam  tarzı ve coğrafi yapı konuşmalara hatta soyadlarına  da yansımaktadır.

Bu yazı dizisinde çoğunlukla vakıf olduğum ''ÇUKUROVA BÖLGESİ ve CİVARINDA  '' bazılarını kaynak kişi belirterek yaygın kullanılan DİLLERDEKİ YÖRESEL ÖZLÜ SÖZLER VE GÜZEL SÖZLERİ aktaracağım..

Çağımızın hız çağı olması ,kültürel etkileşimin yoğun olduğu bu zaman diliminde kültürümüzünve folklorümüzün

gelecek nesillere aktarılmasının daha bir önem kazandığı kanaatindeyim...Bu çalışmamda  sözlerin argosuz ve yalın olanlarına yer vermeye çalıştım. Faydalı olması dileğiyle ...

1-İyilerle eş ,Hızır as ile yoldaş olasın. H.Fatma Öztürk

2-Günaydın gönüller aydın olsun Efendim .H.A.İhsan Hatipoğulları

3-Para akıl öğretir ,şalvar yürüyüş belletir. Karaisalı

4-Utanmasam kapısında çırak duracağım .H.Fatma Öztürk

5-Ahlaksızlığın adını sinir koydular.  H.Fatma Öztürk

6-Kaşık çalım zamanı arsızlık çok olur ,çoçuklar çok ağlar (akşam ezanıokunduktan sonraki zaman ) .Hayriye Kaleağsı

7-El deliye hasret,biz akıllıya Karaisalı-Pozantı

8-Elden gelen öğün olmaz o da vaktinde bulunmaz.

9-Ölüsü olan bir gün ağlar ,delisi olan her gün ağlar.

10-Cin olmadan adam çarpıyor.

11-Hayrını kurtaracak kadar şerrin olacak . H.Şevki Öztürk

12-Kafayıçalıştır,kulun yanına  boş varılmaz,Allah'ın yanına hiç boş varılmaz.H.Şevki Öztürk

13-Paranın yokluğunu da varlığını da bildirme.Paran varsa isterler,paran yoksa ohh çekerler.Elife Hatipoğulları

14-El kessinden ağalık pek hoştur.

15-Engin çalıdan murt yemez (kendini beğenmiş )murt :maki cinsi Akdeniz bitkisi

16-Gadan alam(kıyamam,dertlerin benim olsun)

17-Gugu guru gadan alam,takır takır yanına varam (sözde sevgi,vefasızlık

18-El eli yur,el döner yüzü yur  (yardımlaşma,imece)

19-Arsız hatta namussuz. H.İsmail Emelcikli

20-Gereği gerekmezken hazır edecen.H .Fatma Öztürk Belhi

 HASTA -YAŞLI PSİKOLOJİSİ 

  Toplum hafızamızda önemli yer tutan büyüklerimiz, günümüz şartları ve değişen yaşam tarzlarıyla büyük sorun yaşıyorlar...İnsan ömrünün uzaması yeni hastalıklar ve dayatmaları da beraberinde getirdi. 82 yaşında Alzhemier  hastası babamın vefatından sonra çevremde bu durumda olan büyüklerimizi ve yakınlarını daha bir dikkatle gözlemlemeye başladım. Bu hastalık uzun bir sürece yayılıyor...Başta basit unutma .davranış  ve düşünme fonksiyonlarda azalma olarak kendini gösteriyor..Sonraları daha  ciddi rahatsızlıklar beliriyor…Hastalarda huzursuzluk ,kişileri tanıma  problemleri konuşma güçlüğü  v.b belirtiler artarak gözlemleniyor.  Büyüklerimizin  kalan ömürlerini daha mutlu , huzurlu geçirmeleri için bizlere -hasta yakınlarına çok görev düşüyor...Bu sebeple deneyimlerimi aktarmak istedim...

  Rabbimiz '' Ve merhametle ,alçak gönüllüce onlara kol kanat ger. Ve de ki ''Rabbim onların beni büyütürken gösterdikleri merhamet gibi ,onlara merhamet et .''(İsra  -24 )buyuruyor...

Bu durumda bizlerin yapacağı pek çok küçük şey onları fazlasıyla mutlu ediyor…Öncelikle sevgi merhamet şefkat sabır gerekiyor.

Onları mutlu edecek küçük süprizler umduğunuzdan daha çok işe yarıyor...

El becerilerinin zayıflamasıyla meydana çıkan kazalarda utandırmamak gerekiyor...

Ciddi bir şekilde yaşlı psikoloğuna ihtiyaç duyduğunuz duyacağınız anlar olabilir..

Yaşlı psikoloğu ülkemizde pek rağbet görmüyor ama gerekli ve üzerinde ciddi çalışılması gereken bir konu…

Güçlü gelecek için geçmişle bağımızı  koparmamalıyız …Umudumuz  daim diri kalsın sevgiyle kalın… Belhi

 

 KASIM       12 KASIM 2021 

Kasım kısımlara mı ayırıyordu 

Havayı ,endişeyi, özlem ve hasreti ?

Nerdeyse yarısına geldik kasım ayının.

Şaşırtmaya devam ediyor insanoğlu beni...

Ara sıra mevsimler de uyuyor bu rüzgara..

Şaşırtmayan tek şey ise insanoğlu...

Evet Rabbim her tür donanımla 

Göndermiş insanoğlunu...

O insanoğlu hiç ödün vermeden

Azimle kararlılıkla devam ediyor vefasızlığa..

Olmadı bu kez derken

Hatırladım Kıssaların en güzelini...

Özür diledim Nebilerden as...

Bilmedim hiç hatırım olmadığını ,

Yanında ' Seni seviyorum ' diyen

Yerin başka  ' diyen  insanoğlunun....BELHİ

 KASIM

Sonbaharın son günleri

Kışın habercisi

Hoş geldin gönlümüze 

Bir yanımız umut bir yanımız hüzün

Güle güle sonbahar 

Yaprakta her rengin tonları

Renk cümbüşü bir başka oluyor güzün...BELHİ

 

DUAMIZ DİLİMİZDEN KALBİMİZDEN EKSİK OLMASIN !

EN SEVGİLİ' YE SAV

 

 

BAŞKANIN ÇARDAĞI-MEYDAN YAYALASI -ADANA

( Fotoğraflar Dr. Necati  Atlı- E. Atlı)

 SOFU DEDE -KARAİSALI-ADANA

TOROSLARDAN
 

 SONBAHAR /GÜZ MEVSİMİ

 Sonbahar veya ilkbahara her ne bahar olursa olsun...

Umuda ,heyecan ve inanca bir kapı aralar...

Hazırlıktır her mevsim geleceğe...

Hep hüzün dense de adına güz mevsiminin

Hasadıdır önceki gün ve mevsimlerin...BELHİ

 EKİM

Yaprak dökümü her gün

Kimimizde acı ve hüzün

Kimimizde umut ve heyecan...

Doğada bir renk cümbüşü

Dökülen yapraklarla beraber...

Her mevsim ayrı güzel

İsmi ister olsun ilkbahar

İsterse sonbahar...

Biraz yazdır ,biraz da kıştır...

Umuttur geleceğe

Hüzündür geçmişe

Ekim bir başkadır

Yağmur ve yaprak dökümüyle beraber...

BELHİ

 Duam belli , Duyan belli!!!

Ya Rab ! bizi merhametsizlere terk etme!

Ya Rab! Tut elimizden kaldır bizleri !

Hem Muhlis hem Salih kullarının arasına kat amin. Belhi

SİNCAP

 Güzel güzel öteşen kuşlar ...Havada vızıldayan sinekler ,sabahın serinliği... Yaylada mis gibi bir hava , havanın genleşmesiyle  dedesinden kalma   89 yıllık ahşap evdeki çatıdan gelen tıkırtılar  hayata dair bir şeyler ifade ettiği için, kadına hoş geliyordu...

Hafif hafif esen rüzgar ve rüzgarın etkisiyle ağaçların yaprakları arasından ara sıra görünen güneşi seyretmek ve evdeki yaşanmışlıkları hayal etmek  ona hep hoş ve gizemli gelirdi...

Yine bir sabah erken kalkmış etrafı seyrederken ,sincapların hareketleri dikkatini çekmişti...'Sincap bile durmuyor  ' dedi.

Çatı arasında yaşayan sincaplar, önceleri çok ses çıkarıp onların gelmelerinden hoşnut olmadıklarını belli ederlerdi adeta...

Sonra birbirlerine alışırlardı. Bahçeden kopardıkları ceviz ve fındıkları tavan arasına götürürken sincaplarla göz göze geldi.,Sincaplardaki telaş ve heyecan kadını gülümsetti ,nice akıllı geçinen insanlar sincaplar kadar mücadeleci ve hareketli değiller diye hayıflandı...Öyle ya hayat akıp gidiyor, gündem ve yaşam şartları sürekli değişiyor ve hızlanıyor. İnsanlarda da şikayet artıyor diye mırıldandı.

Sincap işte. Hayvan deyip geçme !!! Yurt edindiği tavan arasına hayat mücadelesine devamlı uğraşıyor.

Ders alacaksın evrende...Yeri gelir   sincap bile sana öğretmen olabilir ,bugünlük sabah motivasyonu yeter işlerime bakayım diye kalktı yerinden..

BELHİ

YAĞMUR

Yağmurun izlerini takip etsem,

Her damlada sessizce

Ulaşsam sessizce sensizliğe...

Kimse görmese göz yaşlarımı

Yağmura karışsa

İçime attığım hasretin...

İnen her damlada seni bulsam

Kıskananlara inat yine sessizce

Ulaşsam sessizce sensizliğe...sav

BELHİ

KİTAP SADECE KİTAP MI ?

KİTAP SADECE KİTAP MI *

 Güzel bir sonbahar günü evinde kahvesini yudumlarken, eski  günlük ve hatıralarının yazılı olduğu defter aklına geldi...Kahvesini yarım bıraktı...Kalktı yerinden ... Evde yalnız kalmayı ,anılarla başbaşa olmayı hayaller kurmayı oldum olası severdi...Aramaya koyuldu yazdıklarını ...Yazmaya uzun süredir ara vermişti...Kızdı kendi kendine :'Anıların zaten zihninde hapis, defteri nereye hapsettin şimdi ? : diye söyleniyordu alçak sesle...

 O sırada eline başka bir kitap geçti ve durakaldı...Bambaşka bir şeylere evrildi zihni...Yıllar önce yarışmada kazandığı kitaptı elindeki...O gün gözünde canlandı...Berabere kalmıştı finalde...Yedek sorularda da beraberlik bozulmuyordu...Her sorudan sonra 'devam mı kura mı çekelim 'diyordu yarışma heyeti .İki taraf da kendinden emin kurayı istememişlerdi...Yedek sorular bitmiş ,daha sonra sorulan üç soruda da beraberlik bozulmamıştı...Yarışma uzadıkça uzadı...Artık yarışmacılar gergin ve heyecanlı ,salonda ise çıt çıkmıyordu...Nefesler adeta tutulmuştu...Sıradaki soru' Osmanlı Divan Edebiyatı'ndan' bir kelime idi...Bu çok çok kolaydı onun için.., Edebiyata meraklıydı. Kelimelerin kökenini araştırır ve yerli yerince kullanmaya gayret ederdi...

Sunucu soruyu bitirmeden cevabı ayağa kalkarak vermiş ,seyirciler de ayağa kalkmış alkış ve  ıslık sesleri arasında gözyaşlarına  hakim olamamıştı...Diğer yarışmacının gelip tebrik etmesi, ikisinin kucaklaşıp ellerini beraber havaya kaldırması salondakileri daha da  coşturmuştu...Ne gündü diye duygulandı...Bu kez de gözlerinden süzülen yaşa engel olamadı...Kitabı aldı, kokladı, göğsüne bastırdı ,odaya döndü...Yarım kalan kahvesini yudumlarken' kahve soğumuş ama anılar sıcak içimi ısıttı olsun ' dedi kendi kendine...İnanılmaz mutlu olmuştu...'Belki günlüğümü bulsam acı bir anı denk gelecek hüzünlenecektim. Bunda da vardır bir hayır ' dedi...Derin derin iç çekti ' hiçbir emek boş değil'!..Kitap sadece bir kitap değil ,iyi niyetle emek verdiğin hobin uğraşın hiç ummadığın  bir gün sana güzellik olarak dönebilir ' diye mırıldandı.....Yüreğiniz umuttan ,güzel hatıralarınız belleğinizden silinmesin...BELHİ -sav

 TAHTA KOKULU HAYATLAR !!!

Tahta kokulu cumbalı güzel evler vardı

Yurdumun her bir yanında...

Cumbadan bakıp bakıp içeri koşan

Pamuk şeker yiyen

Neşeli çocukların oynadığı...

Ahşap sandıklar vardı

Güve ve tahta kurduna karşı korunaklı

Servi ve sedirden yapılmış...

Umudun heyecanın geleceğin saklandığı

Mis kokulu çeyiz sandıkları vardı

Abanoz, gül ve ceviz ağaçlarından yapılmış.

Çam, katran, ladin ve sedir kokulu evler

Doğayla barışık nineler dedeler vardı...

Sonra betona boğduk tüm yurdu

Sıcak sımsıcak o günlerden geriye

Sadece kalan hatıralar...

Sonra betona boğduk tüm yurdu..

Bugün  bize kalan

Soğuk  betonlanmış yuvalar,

Mutsuz, hissiz, duyarsız nesil ve insanlar...BELHİ edebiyatblog yazarları tarafından yayınlanan SENFONİ adlı kitapta yayınlanmıştır...

Taziye

 Semadan süzülen Rahmet.in  damlaları

Gönüllere, ruhlara, bedenlere ,kalplere şifa olsun ...

Gönülden gelen her ses 

Kalplere giren sevgi olsun...BELHİ

 EYLÜLÇİÇEKLERİ

1-Liateis Spicata -Blazing Stae-Parlak Yıldız-Mor sivri  çiçekli

2-Phlox -Mount Fuji -Fuji Dağı Phlox

3-Japanese Anemone -Homorine Jobert -Japon Dağ Lalesi

4-Rose Royal Jubilee Gül-İngiliz Kraliyet Jübile

5-Salvia Peach Porfait  Adaçayı Şeftali Parfe

6-Rose -Scepter'd Isle-Gül-English Rose

7-Dahlia Jowey Winnie-Yıldız Çiçeği

8-Geranium Rozanne -Itır

9-Anemone Königin Charlotte -Taçlı  Dağlı Lalesi   Kaynak-Peyzaj Bitkileri Kitap-Twitter hesabı

FLU PORTRELER

Gözümden gönlümden

İnen göz yaşları sahibini arıyor

Neredesiniz FLU PORTRELER...

Yıllar geçtikçe

Kaybolan silinen izler

Gözümün önünden geçip  giden 

FLU PORTRELER...

Arayıp ,sormayan,

Selam dahi yollamayan

Size değil sitemim kendimedir..

Bunu böyle belleyin...

Gözümden gönlümden kaybolup giden 

FLU PORTRELER...

Gelmediniz ne iş yerime ne de haneme...

Ahh mazideki günler !

Meğer ne çokmuşsunuz 

FLU PORTRELER...

İyi habere de sevinmedi

Pek çoğunuz...

Öyle mi ,nasıl yani nasıl?

Derken yankılandı kulağımda sözleriniz...

Harcadığım yıllar, emekler 

Affedin beni...

Elveda artık size 

Apansız ve anlamsız beliren

FLU PORTRELER...

BELHİ

AHH BE HAYAT !

AHH BE HAYAT!

Kelimeler anlamsız ,insanlar vefasız...

Nerde kaldı dostluk ,sevgi ve kardeşlik...

Yalan mıydı yaşananlar ?

İşte böyle hayatın özeli ve özeti...

Seni sen yapan bunca çaba çok ne için ??

Dönüp baktığımda ne kadar çokmuş

Etrafımda vefasız ,hissiz samimiyetsiz 

Bir o kadar da sevgisiz ...BELHİ

 İSTANBUL

Bir zamanlar demişler :'Bulursun İstanbul'da 

İslamı  bol...'

Şimdilerde ne ararsan bulursun onu bol...

Her yer canlı tarih ,asırlar öncesine giden

Var pek çok yol...

Her semti ayrı dünya,

Her dünya ayrı şehir...

Bir yanda tarih ,

Öbür yanda modern kültür...

Yeditepe, iki kıta incisi

Her devrin  vazgeçilmez

Medeniyet elçisi...BELHİ

 DILLERDEKI DUALAR ,GÜZEL  SÖZLER

“İyilerle eş , Hızır Aleyhisselam ile yoldaş olasın “ Hacı Fatma Öztürk (anneannem)HFÖ

Ahlaksızlığın adını sinir koydular.(HFÖ)

( Çok övünenleri karşı)Utanmasam yanında çırak durasım geldi .(HFÖ)

Derdine sabır , emrine şükür…HFÖ

'' Günaydın gönüller aydın olsun efendim.'' Hafız Ali İhsan Hatipoğulları(babam)

Niyet halis ,akıbet halis olur insallah amin

Para akıl öğretir, şalvar yürüyüş belletir -Karaisalı Yöresi 

O olmayacak ,bu olmayacak nerden sevap  kazanılacak...

İsra 84  Herkes kendine yakışanı yapar. Sen kalbini sağlam tut..

Kalpler sufli yapacak bir şey yok...

50 yıl vaaz verdim ,Ahirete ahirete inanan yok...Ahirete inanan bu kadar kötülük yapamaz...

Herkesi olduğu gibi kabul et...(Elife Öztürk Hatipoğulları-annem )

Paranın olduğunu da, yokluğunu da bildirme.. Paran varsa çekmeye çalışırlar ,paran yoksa  ohh çekerler...

BİR AN EVVEL YAPIN İŞLERİ,İKRAMLARI insanları bekletmeyin işleri vardır .İşi olmayan oturur..

Hayrını kurtaracak kadar şerrin olacak. Hacı Şevki Öztürk

Arsız hatta namussuz . Hacı İsmail Emelcikli 

 VEFA /ÖZGÜNLÜK

Dedesinden kalma  yayla evinde yazları vakit geçirmekten çok keyif alırdı kadın. Onun için  ev sadece  bir duvar ,mekan değildi...Aslına ve köklerine sıkı  sıkı bağlıydı...Her yazı iple çekerdi dile kolay 89 yıllık tarihi ahşap bir evdi yayla evi...Her gidişinde dedesinin düzenli gidiş geliş tarihini yazdığı yazıları okur ve babasının anlattıklarıyla hafızasında bir şeyler canlandırırdı. Ev eski ama canlıydı onun için...Etrafındakiler muhallanarak ne buluyor bu eski evde diye söylenirlerdi....''Ne mi buluyorum demişti birinde kadın ' doğallık, tarih, cefa ,vefa en önemlisi de sevgi... Ramazanoğlu Kara İsa ' nın  mekanıydı o yayla...Üstelik 500 yıldan fazla Karakucak Güreşlerinin yapıldığı bir mekan...İnsanların duyarsızlığı yeniye  olan merakı evlerin ruhuna değil de içine, eşyasına önem vermelerine bir türlü anlam veremiyordu... Birbirinin aynısı ev ,model ve eşyalar onu adeta boğuyordu...

Şimdilerde'' evlerimiz modaya esir ; ruhlarımız da başka hayatlar esir ve ipotekli sanki' derdi.. Çünkü ÖZGÜN OLMAK ÖZGÜR OLMAKTI ,onun için...BELHİ

EYLÜL

Eylülde mi beklenir hep

Kavuşmalar vedalar...

Sararıp solan yapraklar ???

Beklenip gelmeyenler

Eylülü mü bekliyor yoksa hep gidenler

Göçmen kuş misali 

Kalmadı tükendi hayaller...

BELHİ

 DEDEME VEFA

Menemencioğulları'nın     Karaisalı'ya yerleşmeden önce Karaisalı'da bulunanHtipoğlu ile mücadelesşne ilişkin şiir.Söyleyen Hatipoğlu.

Adana'da Nabi Menemencioğlu dosyasından 9.11.1992

Ulular ulusu meşveret dalı

Altında kırılır sazların teli.

Obamızı basmış Menemenci yeri

Yürü şahbaz atım kır atım yürü...

Ahırda kır tay koynumda ferman

Beysiz aşirette olur mu derman

Deli poyraz annacında savrulmaz  harman

Yürü şahbaz atım kır atım yürü...

Şahini uçurup kuş göstermeli

Ateşten korkar mı yiğidin eli,

Er meydanına gelmiş  Menemencioğlu

Yürü şahbaz atım kır atım yürü...

Hey derim ağalar hey HATİPOĞLU !

Cebelgahlarda fezer orduyum

Çakıtı geçerse bulanır suyum

Bu suyu içmeye kır atım yürü...

HATİPOĞLU der ki  daldım efkara

Bir elinde sazı bir elinde pala

Baban düşman sen dost ol nola

Sana el kaldırmak günah Menemenci kızı.. .

                Açıklama 1- ,Kaynakta 'cebelgah merde ' olarak yazılıydıı Çakıt yönüne dağlık yere gittiği için 'cebelgah' olacağı düşündeyiz.

2-1734 yılında yazıldığı söylenen bu şiirde HATİPOĞLU ,Menemencilerin kızına aşık olduğu için yumuşuyor.

3-KAYNAK, MURTÇU FOLKLORU ,HALİL ATILGAN,KARAİSALI KAYMAKAMLIĞI YAYINLARI HAZİRA 2002 1. BASKIsayfa 378

4-BİR DEMET GÜL KİTABI SAYFA 53

 SABIR

Sabrın yapılmış tanımı

İncelenmeli baştan aşağı

Pasiflik ve tasdik her şeyi

Olmamalı sabrın tanımı...

Vefa sabırla kardeş olmalı,

Vefa pınarından içmeyen

Nasıl anlasın sabrı

Vefasızı görünce sızlanırsın acı acı...

Hak için sabret,hem de 

Hakkadavet et,

ASR suresini okuyup da

Ona göre hareket et amin...BELHİ B.D.G.K. SAYFA 65

İSTANBUL

Bir zamanlar demişler ,'Bulursun İstanbul'da

İslamı bol...

Şimdilerde ise ne ararsan bulursun

Onu bol...

Her yer canlı tarih ,asırlar öncesine 

Giden var pek çok yol...

Her  semti ,ayrı dünya

Her dünya ayrı şehir

Bir yanda tarih,

Öbür yanda modern kültür.

Kalabalık ,pahalılık

Bozsa da bazen güzelliği,

Nasıl görür yaşarsan

Öyle seversin o güzelliği...

Yeditepe ,iki kıta incisi

Her devrin vazgeçilmez 

Medeniyet elçisi

Severim ben seni...

Habibulllah sav aşkına 

Seviyoruz biz seni

Zira Habibullah sav övmüş,

Hadisinde yer vermiş 

Nasıl sevmeyiz biz seni...

Hersemmteki Veliye 

Selam olsun der BELHİ

Eyüp Sultan,   Sultan Fatih,

Hem de Hüdai'nin

Vardır kalbimde ayrı yeri amin...BELHİ-13KASIM2011 ADANA B.D.G.K.SAYFA 47

 ADANAM

Adana acı kebap, şalgam, bici, sıcak

İnsanları ise sımsıcak...

Ceyhan-Seyhan bereketin simgesi

Adana Çukurova'nın incisi.

Adana Karacaoğlan diyarı

Buraların çoktur arif ,bahtiyarı

Adana'nın oldu çehresi sil baştan

Gelip görmelisin buraları bir baştan.

Adliye haberi bir numara diyorlar,

Diğer güzelliklerimize haksızlık ediyorlar.

İstiklalin tutuşmuş meşalesi buradan 

İbo Osman Kara Fatma küffara kafa tutmuş buradan....

Milli şair Ziya Paşa vali olmuş diyara

Seviyorum buraları değişmem başka diyara.

Belhi  der Ariflerin Sultanı doğmuş bu diyarda

Mevlam nasip eyleye Rasulüyle sav beraberlik öte diyarda amin...

BELHİ-Şefaat dileğiyle -Haziran 2011 ADANA  -Bir Demet Gül Kitabı sayfa 44

🏝 Adana’da Hurma Mevsimi

 

 YOLCU

Yola yolcu gerek...Yolcuya yoldaş, yoldaşa da yarenlik gerek...

Nicedir  gitmek  istediğim yerlere turla mı gitsem, yalnız mı *karar veremiyordum..

Dün uzun uzun çalan telefonu açtım. 'Müjdemi isterim ,tura yazıldık.' diye gayet coşkulu ve heyecanlı

adeta nefes almadan art arda konuştu.  .Biran nefes alınca hemen söze başladım. Tura yazıldık derken nasıl, nereye ,ne zaman diye peş peşe sorularımı sorma konuşma sırası bendeydi artık...

'Geçen konuştuk  yaa! Uzun bir tatile yolculuğa ihtiyacım var diyordun. Sana emrivaki yapılmazsa seyahate çıkacağın yok. Uzun bir yolculuk istiyordun ,hayaller kuruyordun işte, Uzun bir mavi tur ayarladım...Haftaya yola çıkıyoruz'...Çok ani oldu. Nasıl hazırlanırım nereye gidiyoruz .Kontrol meraklısı ben gideceğimiz yeri iyice araştırmadan  nasıl yola çıkacağım. diye şaşkınlığımı ve endişelerimi sıraladım ..''Dert ettiğin şeye bak sen yıllardır hazırsın bu geziye...Bir ışık ,bir hareket , bir işaret bekleyip duruyorsun. İki kapılı bir handayız geldik gidiyoruz ..Ömür dediğin ne ki... Daha fazla erteleme hayatı'' dedi ve kapattı...

Şaşkındım öylesine diye konuştuğumuz konuyu dert edinmiş  canım arkadaşım ve çözüm bile bulmuştu...

CAN DOSTLARA DENK GELME DİLEĞİYLE ...Rahmetli anneannem ALLAH İYİLERLE EŞ HIZIR AS İLE YOLDAŞ EYLESİN  derdi yolculuğa 'çıkanlara... AMİN diyorum  bu güzel duaya her zaman.

 HER  YER  KERBELA  HER GÜN  AŞURA ...

Bugün sadece değil müslümana dünyadaki masum her varlığa oldu DÜNYA KERBELA...

Acıların tarifi yok vicdanlı yüreklerde....

Affet bizi Ya HÜSEYİN ra ...

Sahip çıkamadık mirasına ,mesajına...

Çapsız ,ruhsuz bir nesil

Dünyada dirlik ,insanlarda birlik kalmadı...

Öyle bir devir ki, türeyen nesil   

Asırların yasını tutan ,yanı başındakini unutan bir nesil...

Affet Ya HÜSEYİN ra  

Sahip çıkamadık mesajına... 

Her yıl akan gözyaşı

Matem günleri anma törenleri

Ağır geliyor Muharrem , Ya Hüseyin ra

Yüreklerdeki sızı, sözden öte gözyaşı

Masumlara el uzatamayan ümmet !

Affet Ya Hüseyin ra 

Aşureyi yalnızca  tatlı sanan zavallı bizleri

Affet Ya Hüseyin affet !

BELHİ

 HAYAT

  Hayat bir sınav diye diye yok  oluyor kayıp gidiyor zaman...Sınava hazırlık çağı yakalamak, çalışmak... Hamaset , hamaset ,hamaset...

Amin Maalouf ,'Orta-Doğu insanı  her şeye üzülen ama ,hiçbir şeyle ilgilenmeyen insanlar.' Durum bu bizim coğrafyada...

AĞUSTOS YANGINLARI

Ağustos sıcağı meşhurdur. Hele de Güneyde-Çukurova'da...

Bu yıl kontrol altına alınamayan alınamayan orman yangınlarıyla hava daha da  bir sıcak hissedildi...

Yanan sadece orman ağaç, flora ,fauna değil elbet... Geçmiş gelecek umut ve pek çok hayeller de yandı... 

AĞIT !KENDİME, NESLİME ,YİTİP GİDEN HAYAL VE  HAYATLARA ! Ağustos sıcağı ,küresel ısınma

Yangın ,deprem, salgın

Haarp ,aşı ,yapay zeka bilmem neler...

Oku der okumazsan ,çalışıp Yaradana sığınmazsan

Habibini anmadan sanal yaşarsan

Bulursun bahaneler ,yüzyıllardır aynı teraneler...

Ehl-i dünya almış başını  giderken uzaya

Sen oturmuşsun mükellef sofralara ,yalılara...

 

BELHİ

 BAHANE 

Herkesin var bahanesi

Bir değil binlerce bahanesi...

Bunca yalan dolandan,

Nefret ettim iki yüzlü yılanlardan...

Haya edep ahlak 

Nasibinde yoksa beşerin

Neylesin senin iyi güzel sözlerin...

BELHİ

DİNGİNLİK

 DİNGİNLİK                   Güneşin suya yansımasıyla ışıl ışıl parlıyordu deniz .Her zamankinden daha bir parlak ve huzur dolu gelmişti denizi seyretmek...Dinginlik ve mutluluk hissediyordu içinde...Artık sonbaharın son günleriydi...'Ağaran saçlarım ,ağrıyan dizlerim bana da her gün ömrümün sonbaharında olduğumu hatırlatıyor' diye iç çekti. ,Neler geldi geçti ?Neler neler  yaşamadım ki 'diye uzaklara   daldı gitti buğulu, güzel kahverengi gözleri .Hayat her zaman böyle çarşaf gibi pürüzsüz ve sorunsuz değildi benim için, diye başladı mırıldanmaya. 'Bazen asla açamayacağım, çözemeyeceğim düğümler  ,sorunlar yumağıyla uğraştığımı düşündüm. Oysa büyüklerin 'Bu da geçer yahu !'sözü doğru çıkmıştı. Her yokuşun inişi ,her gecenin sabahı gibi .Dönüp ardıma baktığımda hayat her haliyle güzel dedi'  ''Çok da geçmişteki kötü günleri hatırlamamak lazım .Önümde muhteşem bir deniz ,pırıl pırıl gökyüzü ve bunları idrak edecek akıl, ruh ve beden sağlığı...İşte en büyük hazine,' dedi .Elindeki taşların teker teker suda sektirmelerini içi kıpır kıpır çocuk saflığıyla seyretmeye koyuldu...Hayat kısa ,dertlerle kederlenip daha da çıkmaza sürüklemek yerine elinden geleni yapıp ,tevekkül ederek mutlu olmayı bilmeli insan...  Yoksa düğümler ,müsilaj, stres ,depresyon vb . insanı bir girdabın içine çekiyor. 'Deniz ,huzur ve mutluluk ! ' diye haykırdı tüm gücüyle...  BELHİ

Hayat

Hayat 

Yaşamayı anlatamadılar

Belli ki onlara da anlatan olmamış.

Bizler de tutunmaya çalışıyoruz 

Var gücümüzle hayata…

Kimimiz buna çok gayretli,

Kimimiz isteksiz, kimimiz de zoraki

Aşuredeki  malzemeler gibi hayatımız

 Sorunlarla iç içe , bir o kadar da aykırı

Her birimizin tutunma öyküleri…

Belhi

Çaresizlik

 Yangından görüntüler bakışlar içini eritiyor burnumu sızlatan sağmak sağmak   gözyaşım…Tarihimiz yanıyor 🔥,hayallerimiz ve geleceğimiz yanıyor ,sessiz mahlukat yanıyor ve ormanlarımız …Yardım kolisinden çıkan bir mesaj “Sakın üzülmeyin . Birlik olur,yeniden yeşeririz biz. Ben her gece size dua ediyorum.Sevgiler Cemre “ geleceğimizyanıyor.Ya Rab bizlere merhamet eyle, affet Allahım…Ya Rab bu güzel gönüllü Cemremizin duasını kabul eyle amin.Yürek gönül güzelliği yaşla alakalı değil.

Evimin Ağırladığı ,Gönlümün Değil

 Kalbimi kıra kıra gitti bir elveda demeden yıllar önce…Hiç bir şey olmamış gibi “akşama sendeyiz  güzel yemeklerini özledim “diye aradı.Müsait değilim demeye fırsat vermeden telefonu kapattı.Ne yapacağımı şaşırdım,sandalyeye oturup ellerimin arasına aldım başımı.Burnumda hafif  sızı.Nasıl kaldıracağım karşılaşmayı Off Off…Yüzsüzlük mesleği olmuş sanki yemeklerimi çok özlemiş miş…Arayıp müsait değilim demeye karar verdim.Telefona baktım.Arayan numara gizli.Yanında gelecek olan kim ya da kimlerdi acaba?Annemin kodlamalarını. Hatırladım”Evine gelen kimse kendini değerli hissetmeli bu öncelik ona değil ,kendine verdiğin değerdir.”Ama bu kez ağır hem de çok ağır geldi gönlüme misafir ağırlamak..Evimde ağırladım gelenleri resmî biri şekilde..Benim için de bir yüzleşme oldu yüzsüzle…İşte dedim misafir var misafir var…Sonuçta kaderde bunu da yaşamak varmış Evimin ağırladığı ama gönlümün ağırlamadığı misafir…Belhi ( gktyevi)

Fotoğraf

Fotoğraf, İşte bu dedim. Fotoğraf yarışması ilanını görünce…Yıllardır gezdiğim gördüğüm ;tarihe ve  literatüre bir katkım olsun diye çektiğim fotoğrafları başkaları da görebilecek , belki bir kaç kişinin işine bile yarayacaktı….Şimdi en zor işe gelmişti sıra…Galeriden fotoğraf seçmek..Tek tek bakarken fotoğraflara kiminde heyecan, kiminde mutluluk, kiminde ise  bir çiçeğin tomurcuk veya çiçek açmasındaki  merhaba yansıyordu adeta…Ahh Ahh dedim yıllar önce aramızdan ayrılan gülünce insanın gönlünü ısıtan gamzesiyle daha bir güzel kendi ve gönlü güzel anneciğimin ve güne günaydın gönüller aydın olsun efendim “ diye başlayan vakarlı babacığımın da fotoğraflarını çekebilseydim…Sonra dedim zaten bana kendilerini böyle hatırlatarak fotoğraf bırakmışlar belleğime gönlüme…Uzaklara daldım ve dedimki samimi ve hesapsız yapılan her şey  birgün tekrar dönüyor..Bu içten bir gamzeli gülüş , bir günaydın veya bir fotoğraf da olsa; yeterki umudumuzu, hevesimizi ve iyi niyetimizi kaybetmeyelim… Belhi ( gktyazıevi) 

 SANDIK , Sandığa koyduğum nice hayallerim , umutlarım ve heveslerim…Nerdesiniz şimdi sizler? Şansına açıp bir baktım hepsi uçtu havalara…Bu kadarmış …Aldım yeminiz sandık… Artık geleceğe bugünden hatıra biriktiriyorum…

Yangın

 Yanıyor 🔥 yanıyor 🔥 Geleceğimiz ve geçmişimiz… Müntakimsin Allahım yürektedir duam…Arşa yükselen çığlıklara cevap ver heman… Duyarsız hissiz yığınlar …Gündem storyler tik toklar…Hz. İbrahim’e yetişen imdattan , bekliyor milyonlar…amin.

 ANLATMA ARKADAŞ ANLATMA

Anlatma arkadaş anlatma !

Sevincini , emelini, hevesini

Hedefini ve hayallerini

Dost sandığın post giymişlere

Kardeş sandığın kalleşlere ANLATMA!

Anlatma arkadaş anlatma

İçinde kalsın iyi niyetin

Güzel duygu ve hevesin

Zaten bilmez misin Allah 'dan başka Yar

Ölümden başka  yol yok ANLATMA!

Anlatma arkadaş anlatma

Bildiğini kimse sormadan sana

Herkes her şeyi biliyor sormadan da sana ANLATMA  

Anlatma arkadaş anlatma

Derdini tasanı kederini

Vefasız kimselere kendini

Kimsesizler KİMSESİ varken

Niye anlatırsın kimselere ANLATMA!    BELHİ-2021

 Anılar anılar biriktirdik hep

Yaşarken farkına varmadık pek çoğunun...

Zaman su gibi akıp gidiyor 

Acaba hangisi daha anlamlıydı benim için....BELHİ Haziran 2021 gktyazıevi

 Kimse kimseyi beğenmezmiş                            

 Kimse de kimseye gitmeyi özlemez istemezmiş...

Sahte gülücük ve dostluk maskeleri birer birer.

Corona maskeleri örttü benlik ve yürekleri...

Zorda kalanı düşünmek yardım artık oldu lüks

Bakıyorsun kahramanlar klavyede pek mahir

Ders almazsak işimiz zor çünkü vakit ahir...BELHİ  -3OCAK 2021

 

 SELAHADDİN EYYUB-İ  YE  

Kim çok isterse ona verilirmiş KUDÜS

Asırlar çıkmadı Senin gibi KUDÜS SEVDALISI SULTAN

Acıları anlatacak kelime ,hüznü aktaracak  

Yürek  kalmadı bizlerde...

Kalplere dokunmuyor sevdalar 

Titremiyor yürekler...

İlk kıble bombalanıp çocuklar ölürken...

Ruhları ve efkarı sarmış dünyalık hevesler

Ruhun şad olsun derken 

Utanır oldum biçare ve mahcup...

Biz utanmıyorken bizden 

Siz  utanıyorsunuzdur  bizden diye düşünüp  hüzünlenmekten...  BELHİ 15 MAYIS 2021

 PANDEMİDE RUH HALİ

Rutin oldu artık tavayla konuşmalar...

Ne çok derdimizi çektin be cefakar tavam...

Pandemide en çok senin kulpunu tuttum mutfaktaki diğerlerine inat...

Ahh pandemi vah pandemi ve kapanma günleri bize neler öğretti,dayattı sessizce.

Akıp giden zaman ...Nefs muhasebesi yaptığım anlar...Dalıp gitmişken anılara...

Anne annee .omlet hazır değil mi? sesleriyle kendime geldim arasıra... 

O da ne bu kez tavanın sapı elimde kalmaz mı?

Ha bugün ha yarın yeni bir tava alayım   derken sanki vefasızlık olacakmış gibi bir hisle erteledim uzun süre...

Artık vakit geldi ayrılık zamanı...Hoşçakal tavam...İyi miyim ben ,tava ile bu duygusal bağ normal mi ?

İçerden bir ses .Normalleşme sürecine geçiliyormuş oleyy yaşasın çığlıkları çoçuklardan...

Normalleşmek mi *Tavayla sohbeti tam da ilerletmişken diye mırıldandım kendi kendime..

Sahi ben eski  ben miyim soruları ve hatırlayınca tebessüm ettiğim tava diyalogları... Belki de pandemiden hatırlamak istediklerim...BELHİ

BALON

Çoçukluğumda ne çok  anlam yüklemişiz balonlara

Şarkısı bile vardı

'Benim balonlarım vardı , dostumdu benim balonlar ' ve diğer anılar...

Yitip giden günler ,hayeller balonlarla uçtu birer birer

Geriye kalan şarkılar ,çoçuklara dışarda gezerken alıp eline verdiğimiz balonlar ve hatıralar...

Balonlar gibi renkli ,umutlu ve özgürmüş  çoçukluğum...  BELHİ

 MAVİLİKLERE YOLCULUK

Umuda yolculuk nasıl nereye diye düşlerken...

Hayalim yelkenliyle uzak uzak diyarlara yolculuk...

Çarşaf gibi masmavi bir deniz...

Gökyüzünün iz düşümü mü bu mavilik

Yoksa fırtına öncesi sessizlik mi...

Karar verdim yolculuğa  o güzel maviliklerde kaybolmaya...

Israr etmeyin artık vazgeçmeyeceğim dönmeyeceğim kararımdan...

Dünyaya geldik gidiyoruz hep hayalimde bu yolculuk...

Her gün yaşadığım iç yolculuk  bana kaptan olacak...

Umuda umuduma yolculuk,

Kim bilir nerde ne zaman son bulacak....BELHİ 

HASTANE

Uzun yıllar önce yaşadığım şehirde şehirde uzman doktor bulamayınca Ankara'nın yolunu tutmuştum..Nasıl bir illet nasıl bir dertti bu ALLAHIM...Kimi yumuşak doku birikmesi ,kimi zorlak ,kimi de psikolojik demişti...Uğraşıyordum yıllarca doktor ve hastanelere gidip gelmelerle.Ankara,ya sevk edilince anladım bu  illetin beter bir illet olduğunu...Ankara ile ilgili tüm bilgiler aniden beynime hücum etti .Başkent kentlerin başı acaba nasıl bir yerdi.Burda bilemediler derdimi ,öyle yaa Başkentte   bu derdin çaresi olabileceğini söylediler.Vazgeçirmeye çalışan da oldu elbet...Şifayı veren Allah elbetki  sebeplere başvurmak lazımdı karalıydım Ankara için..

 Ümit ,heyecan ve beklenti içinde yola çıktım .Tavsiye edilen uzman doktor televizyonda her hafta program yapıyordu Türkçe,ye olan hakimiyeti ve şiirsel konuşması etkilerdi beni ve düzenli takip ediyordum...

İyice karmaşık duygular içindeydim..Edebi ve bilimsel yönden takip ettiğim biri benim derdime çare olacak biri olarak karşıma çıkmıştı..Hayat işte boşluk kaldırmıyor...Ummadığın yer ve zamanda ummadığın şeyler yaşatıyor insana...Ankara,ya geldim önce hastaneye gittim.O kadar sıra ve  o kadar hasta vardıki ,hatta bazı hastaları görünce kendimi sağlıklı bile hissettim bir an... Doktorla ancak birkaç gün sonra görüşebildim  .Hastalığımın tedavisinin uzun olacağını sabırlı olmam gerektiğini anlattı uzun uzun...Sorun değildi geçen yıllar boyunca onca çektiğim acılar son bulacaksa katlanmaya hazırdım. 

Orta yaşlı babacan biriydi ,onlarca kitap yazmış tvde program yapan biri olarak hatta fazla mütevazı buldum doktoru...

Geçen yıllarda sağlığıma kavuştum.Allah yokluklarını vermesin ,muhtac da etmesin diye diye ANKARA,ya gittim geldim yıllarca...,HALK İÇİNDEMUTEBER BİR NESNE YOK DEVLET GİBİ ,

OLMAYA CİHANDA BİR NEFES SIHHAT GİBİ , beytini fısıldaya fısıldaya üstelik..BELHİ -gulkizturanyazievi

 KARGO

Sabahın bu saatinde bu kadar erken kapı çalmazdı...Zil sesini duymamış mıydım,kapıda üst üste bir kaç kez tak tak sesi...Beynimden hızla geçen düşünceler...

Eyvah kötü bir haber mi yoksa diye endişeyle koştum kapıyı açmaya...Kim o diye seslendim...Kargo diye ses geldi .Kapıyı  açtım .Abla elektrikler kesik merdivenleri hızlı çıktım da kusura bakma diyen elinde bir çiçek buketiyle kargocuyla karşılaştım...Abla kusura bakma biraz erken oldu ama aslında geç oldu,dün yetiştiremedim bu gün ilk dağıtıma sizden başlayayım dedim çiçekler akşama kadar solmasın .Dün gün boyu telefon ya da mesaj beklemiştim  .İçin için de de kırılmıştım SEVDİCEĞİME...O her zamanki gibi 'BİR ÖMÜR BOYU BERABER ,AMA HEP BERABER OLMA DİLEĞİYLE SEVDİCEĞİM ...'notuyla en sevdiğim çiçekleri yollamıştı her yıl olduğu gibi...Uzun süredir yurtdışında çalışıyor sık sık görüşemiyorduk ama sıcak gülüşünü hep yanımda hissediyordum... Gerçek sevene mesafenin önemi var mı ki...BELHİ -gulkizturanyazievi

 Çaresizlik nedir,cisme bürünmüş hali nasıl görünür 

MERAK EDEN VARSA İYİ BAKSIN FOTOĞRAFA...

Uzanacak bir el ,tutunacak dal arıyor çaresiz gözler...

Anlayana umut ,sevda,sevgi,mutluluk,huzur ,sağlık ..

BAZEN DE İMDAT ÇIĞLIDIR...-Suda kalmış yardım istercesine bakan bir fotoğraf yorumum...BELHİ

 Ayaklar baş ,başlar ayak olduğu günümüzde işimiz zor...

Ayaklarımız taşır onca yükü maddi manevi...

Dost başa düşman ayağa bakıyor ya

HEP DOSTUNUZ OLSUN HAYATTA...BELHİ

 YANAN  YÜREKLERİ BİLMEMKİ HANGİ  KAR SÖNDÜRECEK...

KALAN YETİMLERİN GÖZYAŞLRINI BİLMEM KİM DİNDİRECEK!!! 5 MART BİTLİS TATVAN ASKERİ HELİKOPTER  KAZASI  ŞEHŞT 11 ASKER... 

 YETİM ÜMMETİN YETİM ÖKSÜZ RAMAZANLARI...

HASRET KALDIĞIMIZ İKİ YILDIR MUKABELE TERAVİH VE İFTAR SOFRALARI...

AFFET ALLAHIM BİZLERİ...

ŞÜKREDİP HAMDEDİP KIYMETİNİ BİLEMEDİK ESKİ RAMAZANLRIN...

İKİ YILDIR YAŞADIĞIMIZ ,

YETİM ÜMMETİN YETİM ÖKSÜZ SÜRGÜN RAMAZANLARI...-4 MAYIS 2021  BELHİ

Toprağa hürmet insana hürmet...

Ne de olsa mayası .

Ektim seneler boyu güzel sözler ,vefalı gülüşler...

Bekledim ve beklerim gözüme ,gönlüme hoş gelecek sözler...

Beklerim yıllarca tek nefeste güzel güller,

Güller neler anlatır neler gülünce gözler...BELHİ

10 OCAK ZİRAAT MÜHENDİSLERİ GÜNÜ

Üzüntüm

İLİTAM EĞİTİMİ 

  Kimilerine göre iyi ;kimilerine göre kötü... İlitam için ,İki yıl kısa bir eğitim süreci ve kesinlikle iyi bir hazırlık Arapça eğitim olmalı ... Bugünkü hazırlıkArapça eğitimi de yetersiz ... Bu iş gönüllü teşvik edici uzmanlarca verilmeli... Eğitim kalitesi gittikçe her alanda düşüyor... Örgün de İlitam ilahiyat eğitimi de bundan nasibini alıyor... Üzücü ama genel durum diplomaya odaklı ... Bakalım gelecek yıllar ne gösterir..