5 Mart 2024 Salı

 Dillerdeki Özlü ve Güzel Sözler 11

201-Harman yel ile , düğün el ile

202-Yele bakan ele bakar

203-Ocakta köfte var , her şeyin vakti var

203-Uma uma döndük muma

204-Ölü evinin yasçısı , düğün evinin defçisi 

205-İşinizi ırlı sırlı yapın

206-Özü yürekten istemiyorum 

207-Dağın başı dumansız olmaz

208-Dağ dumansız , insan hatasız olmaz

209-Al asili ser hasırı

210-Oğlan gitti sefere/askere, geldi yine hergele

211-Ismarlama dua olmaz

212-Herkes gicişen yerini kaşır…

213-Kızın akrabaları gelince oklavalar tıkır tıkır, oğlanın akrabaları gelince dişler şıkır şıkır

214-Yatan öküze yem verilmez

215-Yiğit arkadan vurulmaz

216-Yenen ile yanana dağ dayanmaz

217-Yavuz itin sonu uyuz olur 

218- Yazın artığı kışın katığı olur…

219-Avara kasnak gibi dönüp durma

220-At zayıfken, yiğit fakirden görünmez…

Belhi/ Ayşe Atlı


Dillerdeki Özlü ve Güzel Sözler 12

221-Yaptığı yenir , yuduğu ( yıkadığı)giyilir…

222-Çiğnim kaktı( çiğin:omuz)

223-Çiğnim yükseldi( gurur duydum)

224--Fırın tava geldi hamur tükendi, akıl başa geldi ömür tükendi. 

225-Allah çarşına göre pazar versin

226-Allah kalbine göre versin ( hem dua hem beddua niyetine söyleniyor)

227-Allah kadılar kapısında kışlatsın 

228- Et kanlı yiğit canlı gerek

229-Entarisi iğreti kiremit mi neci…

230-Allah’ına gurban( seni seviyorum, hoşa giden bir iş oluş ya da söz için kullanılır)

231-Var mı pulun dünya alem kulun

Yok mu pulun cehennemdir yolun

232--Ağaç kökünden yıkılır/ devrilir.

233-Adıyla eğleşme

234-Herkes kalbinin ekmeğini yer.

235-Dağ ardındaki gelir de , toprağın altındaki gelmez..

236-Hayat ileriye doğru yaşanır, geriye doğru anlaşılır

237-Ağaçtan maşa olmaz

239-Arsız neyden atlanır, çul giyerse sallanır.

240-Kalaylı bakır küflenmez…

Belhi/Ayşe Atlı

 Yıldızlara Arkadaş “Gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar

Yeryüzünde sizler kadar yalnızım”sözleri,

Diline dolandı epeydir…

Kendi kendine mırıldanıyordu

Sonra anlamını düşünmeye başladı uzun uzun…


Umudun,hayalin,hasretin vb

Bunların karşındakilere bir şey ifade etmediğini kabullendi…

Sahte arkadaşlıkların 

yerini yalnızlık doldurmuştu,daha mutluydu son zamanlarda…

Sevinerek emek emek örgülediği hayallerini ,hedeflerini anlatınca dudak büken sevdikleri 

Dost bildikleri tüketiyordu enerjisini…

Öyle ya onların konuları önemliydi!!!

Acıları yarıştırma modaydı artık!

Kimse kimseyi dinlemek istemiyor,

Kendileri konuşmalıydı …

Daha bilge daha modern donelerle doluydu onlar…

Derin bir iç çekti…Bu gece gökyüzü çok berraktı,baktıkça içi açıldı…Aslında  yalnızlık bazen en büyük özgürlük değil miydi?

Yalnızlık gökteki yıldızlarla arkadaşlık etmekti artık onun için…

Belhi( Ayşe Atlı)



 MASKE 

Bu Kader Maske Fazla !

Uzun süredir  beklen buluşma nihayet gerçekleşmişti…  Oldukça soğuk bir Ocak akşamıydı…Dışarda ayaz vardı, pencereden ara sıra gelen uğultu ve perdenin hareketi zaman zaman dikkatleri dağıtıyordu…Mekan da hafif serindi… İnsanların kimi çok mutlu, kimi melankolik ,kimi de huzursuzdu…Kahkaha atanların sayısı ise az değildi…

Kırgın döndü evine o akşam biraz da sinirliydi… 

Vefasız  bir o kadar da  samimiyetsiz gelmişti ortam …Zorakiydi sanki buluşma…

Ya da o öyle düşünüyordu…

Sahte ve yapmacık iltifatlar  , sabun köpüğü mevzular içini kararttı…

“Herkese mi böyle bana mı öyle geliyor bu ortamlar anlamıyorum ???

Herkes haklı herkesin kendinde akıl verme cesareti bulması da günümüz klasiği gibi “düşünceler zihnini kemiriyordu uzun zamandır…

“Bu kadar maske fazla. 

Bu kadar akıl da akıllara ziyan olmalı “diye kafasını sağa sola doğru hafifçe salladı.Aylardır okumayı planladığı kitabı eline aldı…

“Sen hüzünlüsün diye , dünya durup sana yol vermeyecek “sözü geldi hatırına   , göğsüne bastırıp derin düşüncelere daldığı halden kitap yere düşünce irkildi. “Hay Allah “dedi….Kitabı yerden aldı ,kaldığı yerden gülümseyerek okumaya devam etti…Kitaplar korunaklı limanı ve dünyasıydı onun…

Belhi/ Ayşe Atlı


    Kadim El Yazması 

Yüzyıllar öncesinden …

Ne haberler gelmiş günümüze

Derince içime çektim kokusunu 

Tek  tek  yaprakları çevirirken 

Uzun uzun kokladım

Hasreti ve samimiyeti …

Saf kağıt , bilgelik ,vefa,emek , Özveri   ve geçmiş kokuyordu 

Buram buram…

Sayfalara sinen 

Kim bilir?

Kaç gecenin uykusuzluğu 

Kaç  günün yorgunluğuydu 

Kim  bilir?

 

Samimiyet ve hassasiyet okunuyordu satır aralarına gizlenmiş…

Merhaba idi 

Asırlar  öncesinden ;

Hoş bir seda idi

Gününüze ulaşan …

      Belhi